10 Eylül 2008 Çarşamba

2.0 Oldu 3.0 ama Memlekette Durum Hala 0-0

Önce en basit haliyle bir tanım yaparak başlayalım;

Web 3.0 = Semantik/Anlamsal Kavrayış

Dünya milletinin sanal sistemleri topyekün Web 3.0’a geçtiklerinde internet, marketing uzmanlarına ve son kullanıcılara daha anlamlı deneyimler sunabilecek. Çünkü üreticiler, sanal alemin yeni dinamikleri sayesinde kullanıcıların ne istedikleri hakkında daha iyi “sezgisel” kavrayış sahibi olacaklar. Yani yarın internet bir marketing enstrumanı olarak, bir kişinin ihtiyaç duyduğu servisi, ürünü, hizmeti vs. çok daha verimli bir şekilde sunabilecek. Buna ulaşmanın en kolay ve etkili yolu ise şimdilik, internet üzerinden yapılması gereken akıllı tanıtım, pr ve marketing çalışmalarına daha fazla gecikmeden ya bismillah demek.

İyi güzel de, bu bizim memlekette öyle kolay olmuyor işte. Hani “az gelişmiş” bir ülke olmanın getirdiği geç kavrayış var ya. Hah işte o iliklerimize işlemiş bizim. Sadece bireysel olarak değil, toplumsal olarak da, sistemsel olarak da iliklerimize işlemiş. Hala bilgisayar kullanamamak da direnen, internet bağlantısına sınırlama getireceğim diye histeri krizleri geçiren zihniyete sahibiz. Hal böyle olunca, elbette lokal konumlu üretici de, işveren de bu konuda “az gelişmiş” olarak kalıyor maalesef.

Aslında durum Türkiye’de faaliyet gösteren global markalar açısından daha da kılçıklı. Zira adamlar kendilerine mevzuyu anlatabilecek, algılayabilecek bir muhatap bulmak konusunda dahi hayli sıkıntı çekiyorlar. Değil mi ki faaliyete geçebilsinler.

İşte bu noktada hadiseye ilk önce uyanan aslında PR firmaları. Çünkü, özellikle uluslararası markalarla iş yapan halkla ilişkiler ajansları bu tür taleplerle gün geçtikçe daha da artan bir sıklıkla karşılaşıyorlar. Dolayısıyla PR sektöründe de işler artık iyiden iyiye internet ortamıyla paralel gitmek durumda.

En çok da Web 2.0’ın nimetleriyle hali hazırda birikmeye başlayan verileri, insanların manevi ihtiyaçlarını ve davranışlarını daha iyi anlamak için ürün geliştirme zahmetine katlanacak olan firmalar ve onların marketing, reklam ve halkla ilişkiler uzmanları, şimdilerde ektiklerini yarın çok daha büyük müşteri bağlılıkları ile biçecekler gibi gözüküyor bana. Ne dersiniz?

Hiç yorum yok: