27 Eylül 2009 Pazar

Sosyal Medya Sarmış Dört Bir Yanımı

Efendim malumunuz ecnebilerin “social media” dedikleri sosyal medya şu günlerde internet kullanan herkesin diline pelesenk olmuş durumda. Aslında iyi bir şeyden bahsediyoruz, memleketimdeki insanların internetin gücünü fark etmiş olması oldukça sevindirici.

Madalyonun öteki yüzünde ise, ülkemizdeki her yeni “şey”de olduğu gibi sosyal medya konusunda da bilgi sahibi olmadan fikir sahibi kişilerin meydanın orta yerine cirit atmaları var. Şurası açık; adına “Sosyal Medya Paydaşı” dediğimiz internetin okuyan (!), yazan, yorumlayan ve en önemlisi paylaşan bireyleri olmadan Sosyal Medya’dan bahsedemeyiz. Ve şükürler olsun ki artık kurumlar, markalar ve iletişim strateji uzmanları da bu mecrayı ve gücünü keşfetmiş durumda. Artık onlar da yaşayan, durmadan devinen bu mecranın markaları için ne kadar etkili bir platform olduğunun bilincindeler. Doğal olarak her gün yeni markaları/kurumları sosyal medya platformlarının birinde veya birkaçında görüyoruz.

Ve tam da bu noktada hadisemiz patlak veriyor. Yeni ve bakir bu mecranın “kerameti kendinden menkul” gurucukları bir anda orda burada bitiveriyor. Bu gurucukların bazıları çok değil henüz bir sene önce Dijital PR dediğinizde “o ne, page rank mi?” diye soruyorlardı. Sağdan soldan devşirdikleri makaleler, yabancı yayınlardan yaptıkları yarım yamalak çeviriler, bu işe akademik seviyede eğilen kişilerin bloglarından, yayınlarından izinsiz “aparttıkları” bilgilerle, daha da komiği daha önce yapılmış projelerin metodolojilerini azıcık “modifiye” edip kendi ürünüymüş gibi sunan birçok “paydaş”, pardon “guru”muz var.

Hal böyle olunca, “Sosyal Medya”ya ciddi bir şekilde yaklaşma konusunda zaten tereddüt eden marka/kurumlar doğal olarak daha da temkinli bir şekilde hareket ediyorlar. Onlara hak vermemek elde değil zira ortalıkta kendisini “sosyal medya gurusu” olarak tanıtan ama ne tevellütleri ile ne de iş tecrübeleri ile konuya vakıf olamayan, onlarca iş değiştirdikten sonra bir şekilde bu ortama “demir atmaya çalışan” kişi var. Bu “guru”ların hepsini kötü niyetli olarak etiketlemek doğru değil çünkü bu “gurucuk”ların yarattıkları hava nedeniyle işin daha başında olan birçok kişi hemen kendisine “guru” etiketi yapıştırmanın birçok kapıyı açtığını zannediyor. İşveren açısındansa bu durum bir çuval elmanın içinden çürükleri ayırmanın daha da zorlaşması anlamına geliyor.

Oysa süreci doğal akışına bırakmak –deyim yerindeyse herkesin kendi olduğu yeri algılayarak, kişisel olgunlaşmaya izin vermek- hem bu mecranın ölü doğmasını engelleyecek hem de uzun soluklu olmasını sağlayacaktır.

* Görsel http://www.elliance.com 'dan alınmıştır.

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Sansüre Karşı YAY! Hareketi

O gün işte bu gün! 11 Mayıs 2009
Sansürün her türlüsünden sıtkı sıyrılan bir kimseyseniz, sizin de yaşadığınız memlekette YouTube'un hala kapalı oluş nedenini anlatırken utancınızdan yüzünüz kızarıyorsa, siz de sansüre karşı YAY! Hareketi'nin doğal neferlerinden birisiniz demektir...



İnternet sansürüne son verebilmek, yetkililerin ilgisini çekebilmek, sansür konusunda kamuoyunu bilinçlendirmek, daha fazla bilinirlik yaratmak için blogların hep birlikte hareket ettiği bir oluşum YAY! Hareketi.

Yay! Hareketi, adı üstünde, yaymaktan geliyor. Sanal ortamda, gerçek hayatta, elimizden geldiğince tepkimizi yaymak anlamını içeriyor.

Bu doğrultuda, Sansüre Sansür ekibinin elinde tüm blog camiası ile paylaştıkları çeşitli malzemeleri ve yönetmen arkadaşımız İlkay Kopan’ın çektiği videoları var.

11 Mayıs itibariyle, videoları, manifestoyla beraber bloglarımızda yayınlayarak, ortak bir mesaj vermeyi hedefliyoruz. Aynı gün, aynı mesajla ortaya atılarak kamuoyunun dikkatini çekmeyi amaçlıyoruz.
Detaylar için lütfen tıklayınız...

23 Nisan 2009 Perşembe

23 Nisan, Murat ve Nefis Parmaklar

Kuzenim Murat Taşcı, özel bir çocuk. Murat, CP'li (Cerebral Palsy). O benim için dünyanın en özel çocuğu ve dünyanın en güzel parmakları onun parmakları... Ve bu blog bugün onun :))
....


merhaba ben murat,

bugün 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı. atam bugünü bize ve tüm dünya çocuklarına armağan etmiş.

bende 23 nisan için size küçük bir piyano resitali vericeğim.
öptüm
murat



15 Nisan 2009 Çarşamba

Bu blog 23 Nisan'da Murat'a aittir!

Bu 23 Nisan'da benim bloğum kuzenim Murat'a ait.





O gün Murat benim bloğumda istediğini yazacak. İsterse harika parmaklarıyla o gün için bize bir piyano resitali verir, ben de kaydeder yine onun yazdıklarının yanına eklerim. Bakalım neler yapacak? :o)

Benim bloğum 23 Nisan'da çocukların, ya sizin ki?

....

This blog is mine at 23 th April


Every year, the children in Turkey celebrate this “23 April Sovereignty and Children’s Day” as a national holiday.The importance of April 23 as a special day of children has been recognized by the international community.





UNICEF decided to recognize this important day as the International Children’s Day.

I will share my blog to children on April 23rd :o)

Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

23 Nisan'da Bloglar Çocukların Facebook grubu

13 Nisan 2009 Pazartesi

Çocuklar için...

Bu sabah işe geldiğimde her zaman olduğu gibi ilk işim bilgisayarımı açıp, gelen kutumdaki e-postaları kontrol etmek oldu.

Bir dolu e-posta'nın içerisinde, sevgili Elif KARAKIŞLA'nın yolladığı sanırım benim için önceliği en çok olandı.

Sevgili Elif, yolladığı iletinin ulaşabileceğimiz herkesle paylaşılmasını son derece zarif bir şekilde rica ediyordu.

Zaman zaman onlarca gruba üye olmayı, onlarcasında insanlarla birarada bulunup keyifli sohbetler dışında bir şeyler yapmayı hepimiz düşünmüşüzdür eminim...

İşte Elif'in çağrısı beni bir kere daha ümitlendirdi. E-postasını öyle güzel bitirmişti ki;

"Sizin ve sevdiklerinizin hep sağlıklı sabahlara uyanmanızı dilerim."

Belki de yapacağımız en manalı FMK (meçhul ya da malum ne farkeder ki?) bu olur, ne dersiniz....


Sevgili Elif'in de dediği gibi; "Derneğe online bağış (http://www.bedd.org.tr/www/bagisform.asp ) ile maddi yardım yapabilir, düzenlenecek şenlikte gönüllü olarak görev alabilir ya da bu mesajı sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz."


6 Mart 2009 Cuma

7 Ethical Steps About Social Media

Social media which we are still learning and exploring how to use in professional experiences is a new channel for Marketing and PR professionals. Being "social" with other people or customers is not something new. Frankly speaking, it should not be worth awards or prizes, it should just be the normal case! There should always be etiquette when dealing with other people, that’s just common decency. And we should be plain smart about how we present ourselves. The rules in this case are the sum of millions of individual actions, reactions, interactions, etc. Here we summarize the main rules of using social media components, as much as we can. Please, share your own opinions about social media "code of ethics" and let's add more rules to the below list; 7 ethical steps about Social Media
- Be honest and remain in possession of the content about your subject - Easy to share & access
- Likewise brand-journalist relationship in conventional media, there must be an ethic share between partners of social media and content suppliers
- Respect to personal privacy rights
- Respect to employer privacy
- Never represent both parties. Being a "gateway" on request might be the only exception
- Any shares in a commercial organisation shall be disclosed

http://www.buzz20.com/eng/blog_detay.asp?Hid=5651